Oruç sadece aç kalarak yapılan bir ibadet değildir. Oruç nefsin manevi bir terbiyesi, diyen Makine Mühendisleri Odası Yozgat İl Temsilcisi Tahir Demirel, dilimizin ve kalbimizin temizlenmesi, kirlenmiş ve kilitlenmiş zihinlerin açılması, betonlaşmış vicdanların yumuşaması, susamış gönüllerin umudu velhasıl insani olan tüm hassasiyetlerin uyanmadır. Oruç rahmet ve merhamet kapısını açan bir kilittir” dedi.
Makine Mühendisleri Odası Yozgat İl Temsilcisi Tahir Demirel, ramazan nedeniyle mesaj yayınladı. Demirel mesajında bu ayda, Darda Kalanları Hatırlayalım, Zorda Bulunanlara El Uzatalım” dedi.
Demirel mesajında şu ifadelere yer verdi;
11 ayın sultanı Mübarek Ramazan ayına kavuşmanın manevi haz ve bereketini doyasıya yaşadığımız şu günlerde Rabbimden niyazım dualarınızın kabul olmasıdır.
Türk-İslam Alemi olarak Ramazan ayını kutluyoruz, bu feyizli ayın yeniden rahmeti ile İslam Aleminin toparlanıp kendine dönmesini diliyorum. Oruç sadece aç kalarak yapılan bir ibadet değildir. Oruç nefsin manevi bir terbiyesi, dilimizin ve kalbimizin temizlenmesi, kirlenmiş ve kilitlenmiş zihinlerin açılması, betonlaşmış vicdanların yumuşaması, susamış gönüllerin umudu velhasıl insani olan tüm hassasiyetlerin uyanmadır. Oruç rahmet ve merhamet kapısını açan bir kilittir.
Bu yılın Ramazan ayı teması; “ Gelin Gönüller Yapalım, Bu Ramazan ve Her Zaman…” şeklinde belirlenmiştir. Gelin bizlerde bu temaya uygun olarak, bu ayda, darda kalanları hatırlayalım, zorda bulunanlara el uzatalım. Dayanışma ve yardımlaşmanın mükafatıyla kardeşliğimizi güçlendirerek gönüller yapalım. Şüphesiz gönül almadan gönül adamı olunmaz, gönül almadan güzele, hoşgörüye ve iyiye ulaşılamaz. Bir inancı ve davası olan, gönül almadan büyük hedeflere ulaşamaz. İslam coğrafyasının önce yıkım sonra imar edildiği günümüzde gelin gönül dünyamızı imar etmeye yoğunlaşalım. Onun için Gönülleri yapmak bir tercih değil bir mecburiyettir.
Nefes almanın anlamı Yaradanı aramaya bağlıdır. Bu bağlamda acaba diyorum, koltuklara heveslenenler, mevki ve makam cazibesine kapılanlar hayatlarının ve makamlarının haklarını layıkıyla yerine getirebiliyorlar mı? Layık olmadan devlet makamlarına atananlar astlarını ısırmaktan, üstlerine kuyruk salmadan başka ne yapıyorlar.
Koltuk bir amaç değil hizmet için bir araçtır. Ülküsüz bir makam ve koltuk, iradesiz ve ilkesiz bir duruştur. Bizler yaradılış gayemize dönerek yaşamaya çalışalım.
Gönül coğrafyamızın kan ağladığı günümüzde ramazan ayının İslam Coğrafyasının üzerindeki karabulutların dağılmasına vesile olarak hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun.